Deniz Atı Nedir? Deniz Atı Türleri Ve Özellikleri Nelerdir?

Deniz Atı Nedir?
Deniz atı deniziğnesigiller ailesinde bulunur ve Hippocampus türünden bir balıktır. Yaklaşık olarak 52 çeşit boru balığı, boru atı ve deniz yosunu alt türünden oluşur. CITES komitesi yaptığı analizler sonucunda 39 adet deniz atı türü tanımaktadır. Eğer sınıflandırma çalışmaları ilerleyerek devam ederse bulunan bu sayıdan daha fazla tür ortaya çıkabilir. Bu kadar az bir sayıda bulunmasının nedeni ise yeteri kadar bilimsel araştırma yapılmayışıdır. Bilimsel çalışmalarda karmaşık isimlerden ve tanımlamalardan dolayı bir karışıklık olduğu için bulunan bazı türlere bilimadamları güvenmemektedir. Deniz atı özellikleri hakkında genel bilgiler.
Yaşam Alanları Ve Dağılımları: Genellikle ılıman ve tropik deniz kıyı sularında yaşamlarını devam ettirmektedirler. Başlangıç meridyeni baz alındığında 50 derece kuzeye ve 50 derece güneye gidilirse bu balıkların yaşam alanları gözlemlenebilir. Daha çok verilen bu alanlarda yaşarlar.
Vücut Boyutları Ve Şekli: Daha çok sıcak sularda yaşayan bu türün uzunluğu 15 mm ile 35 mm arasında değişmektedir. Normalde balıklarda dişi yumurtası ile üreme gözlenirken bu türde erkekler dişiler gibi gebelik yaşamaktadırlar. Bu türün şekli bir atın kafasına benzer ve bu kafadan kuyruğa kadar bir vücut uzanır. Bu benzerlik nedeni ile deniz atları bu ismi almıştır.
Deniz ejderleri ile akrabalık bağı olan bu tür buna rağmen şekil olarak ayırt edilebilir. Vücutlarından yaprağa benzeyen yapıların dışarı doğru çıkması ve bunun kendini belli etmesi ile rahatlıkla ayırt edilebilen bir türdür.
Kafalarında ve kafalarından aşağı doğru uzanan vücutlarının arkasında yüzgeçler yer alır. Bu nedenle bu tür bir balık olarak nitelendirilir. Doğada bulunan çeşitlerinden bazıları renksiz ve saydam bir görüntüye sahiptir. Böylece dışarıdan bakan insanlar onun varlığından haberdar olmayabilirler.
Birçok balık ile kıyaslandığında deniz atı bu gün bile bilim adamlarının ilgisini çekmeye devam eden bir balık türüdür. Gerek erkeklerinin hamile kalmasının görülmesi ile gerek vücut şekilleri ile bir çok yönden ayrışan bu balık türünün biyolojik özellikleri bir sonraki başlık altında ayrıntılı bir şekilde incelenecektir.
Deniz Atı Biyolojik Özellikleri
Genel Biyolojik Özellikler: Deniz atı hakkında biyolojik özelliklerin tam olarak bilinmesi için yaşamları ayrıntılı bir şekilde incelenmelidir. Fakat bu canlılar hakkında diğer balıklara nazaran daha az bilgi vardır. Yapılan araştırmalara göre bu cins sömürüye büyük bir oranda duyarlıdır.
Üreme açısından incelendiğinde, her bir döngüde bir kaç adet yavru meydana getirir. Üreme sayıları ve yoğunlukları çok fazla değildir. Bu sayı azlığına rağmen yeni doğan yavrular daha fazla sayıda yumurta ve yavru üreten balıkların yavrularına kıyasla daha hızlı ve iyi bir gelişim gösterir. Bu da bir taraftaki negatif durumun dengelenmesini sağlayan bir olaydır.
Bir çok canlıya nazaran bu türün erkek bireyleri hamilelik yaşarlar. Bunun yanında bilinen verilere göre bu tür yavru bakımında uzun bir süre harcar. Bu ise balıklarda rastlanan bir durum değildir. Bu süre diğer balıklara kıyasla ciddi anlamda uzun sürmektedir.
Bilim adamları yaptıkları araştırmalarda bu cinsin farklı türlerini incelemiş ve bu balıkların üreme ve sosyallikleri hakkında ilginç bilgilere rastlamışlardır. Örneğin; eşini kaybeden bir deniz atı başka bir eş bulana kadar farklı bir balık ile üreme olayını gerçekleştirmez. Bu da bazı hayvanlarda nadir olarak gözlenen bir durumdur. Fakat balıklarda bu duruma çok çok az rastlanır.
Eğer bir habitatta nüfus yoğunluğu az ise anlaşılmalıdır ki ölen ya da kaybolan eşler hızlı bir şekilde lokasyon değiştirmemiştir. Bu türün bulunduğu lokasyonlar araştırmacılar tarafından sürekli izlendiği için yetişkin olan bireylerin sayısında azalma gerçekleştiği ortaya çıkmıştır. Bu da balıkçılık yapan kişiler için yeni yasal düzenlemeler yapılmasına neden olmuştur.
Yaşam Süreleri: Bilim insanları deniz atı yaşam sürelerini genellikle labaratuar analizleri sonucunda hesaplarlar. Büyük boyuttaki türler ortalama 3 ila 5 sene yaşama süresine sahiptir. Buna karşın daha küçük boyuttaki türler 12 aya yakın bir süre yaşam sürmektedirler.
Ölümler gözlemlendiğinde genellikle başka omurgalı bir hayvan ve balık tarafında yenen küçük yavrular öne çıkmaktadır. Bu da türün devamını tehlikeye atan bir durumdur. Her hayvan gibi doğal seleksiyon koşullarını sağlayarak hayatta kalmak zorunda olan bu türün daha yaşlı bireylerinde ise avcılara karşı kamufle olmalarını sağlayan sert ve sağlam kemikli dış kabukları mevcuttur. Bu türlere karşı yengeçler en büyük tehlikedir.
Deniz atları penguen, dorado, astuna ve deniz kaplumbağası gibi farklı hayvanlar tarafından avlanmaktadırlar. Bu sonuca ise bu hayvanların ölümlerinden sonra işkembelerinin açılması ile ulaşılmıştır.
Deniz Atı Özellikleri
- Bilinen yaklaşık 40 denizatı türü vardır.
- Denizatı, kuyrukları birbirine bağlı çiftler halinde yüzmeyi tercih ederler.
- Dik yüzer ve su altı bitkilerinin rengini taklit ederek avcılardan kaçınırlar.
- Yengeçler dışında çok az sayıda deniz avcısı denizatı yiyor – çok kemikli ve sindirilemez.
- Denizatı, sırtlarında saniyede 35 defaya kadar çırpınan küçük bir yüzgeç kullanarak kendilerini iter.
- Deniz atları vücut şekillerinden dolayı oldukça beceriksiz yüzücülerdir ve fırtına dalgalı denizlere yakalandıklarında yorgunluktan kolayca ölebilirler.
- Kavrayıcı kuyrukları ile kendilerini deniz otlarına ve mercanlara demirliyorlar, uzun burunlarını kullanarak planktonları ve sürüklenen küçük kabukluları emiyorlar. Denizatı yiyecekleri 3 cm uzaklıktan emebilir.
- Denizatı sürekli plankton ve minik balıklarla beslenir. Her bir gözünü bağımsız olarak hareket ettirir, böylece varlığını elinden bırakmadan deniz yaşamını geçme hareketini takip edebilir.
- Denizatlarının dişleri ve mideleri yoktur. Yiyecekler sindirim sistemlerinden o kadar hızlı geçer ki, hayatta kalmak için neredeyse sürekli yemek yemeleri gerekir.
- Günde 3.000 veya daha fazla tuzlu su karidesi tüketebilirler.
- Denizatı tek eşlidir ve yaşam boyu çiftleşir.
- Denizatı, etrafında dönmeyi, yan yana yüzmeyi ve renkleri değiştirmeyi içeren sekiz saatlik bir kur dansına katılır.
- Çiftleşme sırasında dişi denizatı, erkeğin karnındaki bir keseye 50’ye kadar yumurta bırakır.
- Erkek denizatı yumurtaları yumurtadan çıkıncaya kadar kesesinde taşır, ardından tamamen oluşmuş minyatür denizatı suya bırakır.
Deniz Atı Üreme Döngüsü
Dişi deniz atı yumurta üretir erkekler ise sperm üretirler. Fakat bu duruma rağmen iki cinsten sadece erkek hamilelik yaşar.
Döllenme: Dişi birey yumurtalarını erkekte yer alan kuluçka kesesine koyar. Bu alanda bu yumurtalar döllenir. Memeli hayvanlarda döllenme olayı dişinin döl yolunda gerçekleşir. Daha sonra bu döllenmenin ardından rahimde olgunlaşma devam eder. Deniz atlarının erke bireylerindeki bu kuluçka kesesi ise bu döllenmenin gerçekleştiği döl yolu ile aynı işlevi görür. Bu kesenin içerisinde plasental bir likid yer alır. Bu likid döllenme sonrası embriyoları besler, oksijen desteği veri ve olgunlaşmalarına ortam sağlar. Bu likid labaratuar analizleri sonucunda denizdeki su ile ortak benzerliklere sahiptir.
Gebelik Süresi: Erkekte yaşanan bu hamilelik süresi yaklaşık olarak 2 hafta ile 6 hafta arasında sürebilmektedir. Genellikle ortalama 150 adet yeni doğan gebelik sonrası erkek tarafından dışarı bırakılır. Isının artması genelde gebelik süresini arttır. Erkek fiziksel kasılma gerilme hareketleri yaparak bir kaç saat uğraşır ve sonunda yavrularını denize bırakabilir. Bu işlem yapılmadan yavruların doğumu maalesef mümkün değildir.
Yavru Sayısı:150 adet yeni doğanın ortaya çıkmasına rağmen bu yeni bireylerden çok az bir kısmı hayatta kalırlar. Fakat kalan bireyler de gelişime açık bir şekilde çabucak ilerleme kaydederek doğal seçilim kuralları ışığında hayatta kalmayı başarmaktadır.
Yavru Boyutu: Doğumdan sonra biraz gelişen genç deniz atı daha çok yetişkin olanın minik bir tasviri şeklinde görünmektedir. Yeni doğan yavrular genellikle 8 ila 13 mm arasında bir boyuta sahip olmaktadırlar. Eğer erkek bir bireyin cinsel olgunluğa gelip gelmediği bilinmiyorsa kuluçka kesesi kontrol edilmelidir. Kuluç kesesi ortaya çıkmış olan erkek bireyler cinsel olgunluktadırlar.
Vücut Ağırlığı Değişimi Ve Olgunlaşma: Bu türün bireylerinin boyutlarının yanında ağırlıkları da büyük bir merak konusudur. Dişilerde cinsel olgunluk sonrasında yumurtalar olgunlaşmaya başlar bu nedenle dişiler ağırlaşır. Erkekler için de bu durum hamilelik şartlarında ortaya çıkar. Hamile olan bir erkeğin ağırlığı artış gösterir.
Üreme Mevsimleri: Sıcaklık üreme konusunda büyük bir etkiye sahiptir. Deniz sıcaklığının mevsimsel olarak değişmesi bu canlılardaki üreme periodlarını etkilemektedir. Aynı zamanda ayın dünya etrafındaki hareketine bağlı olarak yaşanan med-cezir olayları da bu hayvanların üreme döngüsü üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.
Araştırmacıların şimdiye kadar kaydettiği bulgular ışığında şu anlaşılmıştır ki; bu canlılar tek eşli özelliğe sahiptir ve üreme dönemi boyunca aynı eş ile birliktelik sürmektedirler. Bu eşler doğum sonrasında ilişkilerini tamamen koparmazlar. Çiftleşmeseler dahi bir süre daha sosyal ilişkilerini devam ettirirler. Bu açıdan bu canlılar basit bir yapı olarak görünmelerine rağmen kompleks sosyal özellikleri ile öne çıkmaktadır.
Deniz Atı Habitat Tipi Ve Ekosisteme Etkisi
Habitat: Deniz atı türü çoğunlukla mangrov diplerinde, mercanların aralarında, kumlu ve çamurlu topraklarda ve denizdeki ot ve alglerin arasında bulunan bir habitata sahiptir. Bazı türler dalma-batma tektonik hareketleri sonrasında ortaya çıkmış lagünlerde ve haliçlerde yaşayabilirler.
Bu canlılar genel olarak az sayıda fakat geniş bir alana düzenli olmayan bir şekilde yerleşerek yaşarlar. Ekosistemde gerçekleşebilecek olumsuz doğa koşulları bu canlıların yaşamlarını çok derinden etkiler.
Çok derin olmamakla birlikte daha çok ısının görece daha fazla olduğu kısımlarda yaşarlar. Bunun nedeni ise çiftleşme periotlarının olumsuz etkilenmesini etkilemektir. Belirli bir sıcaklık aralığında yaşayarak yaşam alanlarını kontrol altına alırlar. Alıştıkları sıcaklık aynı zamanda yaşamda kalabilmek için uyum sağladıkları sıcaklıktır. Çünkü bu sıcaklıkta yaşamını sürdüren yırtıcılar ve avcılar belirlidir. Bu canlılar da bu avcılara karşı geliştirmiş oldukları hayatta kalma yolları ile birlikte alışmış oldukları bir yaşam sürerler. Bu nedenle tropikal iklim şartları onlar için en ideal habitatı sağlar.
Ekosisteme Etkileri: Deniz atlarının ekosisteme olan etkileri hakkında literatürde çok az bilgi vardır. Hatta bu bilgiler ışığında tam olarak ne tür bir rol aldıkları belirlenememiştir. Bazı bilim insanları bu durumu açıklığa kavuşturmak deniz atı türünün ekosistemimiz için ne tür bir etkisi olduğunu anlamak amacıyla av-avcı korelasyonu oluşturmaya başladılar. Bu korelasyonu ise elde ettikleri av raporları ışığında ortaya çıkardılar.
Bazı veriler ışığında bu türlerin bir çok büyük yırtıcı balık için yem görevi gördüğü gözlemlenmiştir. Bu durumda besin piramidinin alt tarafında yer alan deniz atları beslenmeleri hakkında çok fazla bir bilgi vermemektedir.
Bütün bunlara ek olarak son yıllarda deniz ekosisteminde yaşanan değişiklikler nedeniyle bir çok balık türü ya yok olmuş ya da nesli tükenme tehlikesi ile yüzyüze kalmıştır. Bu nedenle deniz atları ve onların diğer türleri bu kuş türleri için büyük bir besin kaynağı oluşturmaktadır.
Deniz Atı Türleri
Deniz atı şimdiye kadar bilim insanları tarafından 39 farklı cinse sahip olduğu bilinen bir balık türüdür. Gelin bu türleri birlikte inceleyelim
Temel Tür: Bu deniz atı türü çoğunlukla bir çok insan tarafından genel kültür düzeyinde bilinen deniz atları türünü tasvir eder. Çok küçük boyutlardadır ve genellikle akvaryumlarda süs niyetine kullanılmaktadırlar. Bütün deniz atları türlerinde farklı renkler varken bu türde dişilerin sarı rengin koyu tonlarının farklı varyasyonlarında görüntüye sahiptir.
Bu cinste erkek bireyler dişilere nazaran daha büyük boyutta olurlar.
Çoğunlukla Avustralya ve Endonezya sularında habitat alanına sahiptirler.
Cüce Deniz Atları: Cüce deniz atları diğer türlere kıyasla daha küçük boyutlara sahiptir bu nedenle cüce ön adını almışlardır. Bu şekilde avcılar tarafından korunma ihtimalleri yüksektir. Bu tür bu ihtimali daha da yükseltecek bir özelliğe daha sahiptir. Bu özellik ise cüce deniz atlarının etrafındaki ortama adapte olabilecek bir renk değişim özelliğidir. Bu sayede bulunduğu ortamın rengine yakın bir renge bürünerek avcılardan saklanma şansına sahip olurlar.
Yapraklı Deniz Ejderi: Deniz atları ile yakın akraba olan bu deniz ejderi türü su içerisinde bir bitki gibi yapraklanmış bir halde bulunur.
Bu tür yaklaşık olarak 25-30 cm boyutundadır. Bazı bireylerinde bu büyüklük 50 cm civarlarında olmaktadır.
Bu tür bir bitki gibi dallanmış vücut organlarına sahip olduğu için yüksek hareket kabiliyetine sahiptir. Bunun yanında vücut uzuvları farklı renkler alarak kamufle olmasını sağlar. Bu da hayatta kalma şansını artırır.
Yapraklı deniz ejderi de diğer deniz atı türleri gibi denizdeki küçük yiyecek parçaları ile beslenmektedir.
Su Ejderi: Bu canlılar da deniz ejderi gibi vücut şekilleri ve renkleri sayesinde ortamda kamufle olmalarını sağlayan fiziksel özelliklere sahiptir. Çoğu büyük balık bu canlıların yeşil ve küçük yapılarına aldanarak genellikle onları deniz dibindeki bitki türleri ile karıştırır ve saldırmazlar.
Bu canlı türü de deri rengini daha koyu bir hale getirme özelliğine sahiptir. Genellikle Avustralya denizlerinde yaşam alanına sahiptir.
Göbekli Deniz Atları: Bu canlı türü isminden de anlaşılacağı gibi büyük bir göbeğe sahiptir. Büyük yapılı deniz atlarından birisidir. Vücut boyuları 35 cm civarına kadar büyüyebilir.
Bu canlı türü Uzak Doğu denizlerinde yer alır. Çin’de genellikle tıp alanında tedavi amaçlı kullanılmaktadır.
Diğer türlere göre daha büyük parçalarda yiyecekleri yeme özelliğine sahiptirler.
Pasifik Deniz Atları: Pasifik deniz atı diğer büyük türler gibi deniz atları türlerinin arasında en büyük boyutlularından birisidir. Boyutları 30 cm civarındadır. Erkekler dişilerden daha iri bir vücut yapısına sahiptir.
Bu tür de diğer bir çok tür gibi deri rengini değiştirebilmektedir. Kahverengi, altın ve beyaz renklerinde olabilirler. Fakat genellikle altın renginde olanları daha yaygındır.
Güney Amerika kıyılarında bu türe sıkça rastlanır. Kolombiya, Kosta Rika, Meksika, Panama, El Salvador ve Amerika Birleşik Devletleri kıyılarında görülebilir.
Bunlar gezegen üzerinde en geniş yaşam alanına sahip olan türdür. Genellikle mercanların arasında yaşarlar.